2000’den 2023’ye Türkiye’de Sağlık Turizmi’nin Ekonomik Etkileri

Sağlık turizmi 2000’li yıllardan bu yana sadece sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasına olanak sağlayan bir sektör değil, aynı zamanda Türkiye’de ekonomik büyümeyi tetikleyen ana faktörden biri olarak önemli bir rol alıyor.

2022 yılında turizm ve seyahat sektörünün istihdama katkısı, bir önceki yıla göre %30 arttı ve Türkiye ekonomisi %5.6 oranında büyüdü. Bu büyüme doğal olarak ülkemize sağlık turizmi yatırımları ve gelişen inovasyonları da teşvik ediyor. Yatırımların giderek artması, kaliteli sağlık hizmetleri sunmamız ve rekabetçi fiyatlarımız sayesinde Türkiye global medikal turizm destinasyonu olarak ün kazanmaya devam ediyor.

Sadece daha 2023'ün ikinci çeyreğinde, Türkiye’nin turizm gelirleri yıllık bazda %23.1 artarak 13 milyar dolara ulaştı ve bu gelirin %85.5'i yabancı ziyaretçilerden, %14.5'i ise yurtdışında yaşayan vatandaşlardan geldi1. 2023'te %5.4 oranında bir yıllık büyüme göstermesi bekleniyor. Peki bu büyüme 2000 yılından beri nasıl gelişti inceleyelim.

2000'den İtibaren Türkiye’de Sağlık Turizminin Gelişimi

2000'li yılların başında, Türkiye sağlık turizmi sektöründe henüz emekleme aşamasındaydı. Ancak, bu dönemde atılan adımlar, sektörün temellerinin atılmasında kritik rol oynadı. Türkiye, coğrafi konumu, zengin tarihi ve kültürel mirası ile dikkat çekmeye başladı ve bu da uluslararası sağlık turistlerinin ilgisini çekti. Özellikle, 2000–2010 yılları arası sağlık turizminde termal kaynaklar ve tarihi hamamlar, bu dönemde sağlık turizmi için önemli çekim noktaları olarak öne çıktı. Sağlık turizminin temel altyapısının oluşturulduğu zaman diyebiliriz bu dönem için. Özellikle termal turizm ve spa hizmetleri konusunda popülerlik kazanmışken aynı zamanda medikal tedavilerde, özellikle diş hekimliği ve estetik cerrahi alanlarında uluslararası hastaların ilgisini çekmeye başladık.

2015’e kadar olan sürece baktığımızda ise özellikle Türkiye’nin Avrupa ve Orta Doğu’den gelen hastalar için cazip bir destinasyon haline geldiğini görebiliriz. Estetik cerrahi, göz tedavileri ve saç ekimi popülerlik kazanırken sağlık turizmi gelirleri artmaya başladı.

2019 yılında sağlık turizminde elde edilen gelir 1.492.438$ USD* olarak kaydedildi ve kadın hastalıkları, iç hastalıkları ve ortopedi gibi alanlarda da Türkiye öne çıkmaya başladı. Her ne kadar COVID-19 pandemisiyle 2020 yılında düşüş yaşasak da 2021 yılında 2019 yılına göre çok daha yükselen rakamlar görüyoruz.

2021 yılında 670.730 kişi sağlık hizmeti aldı ve gelir 1.726.973$ USD* ’e yükseldi. 2022 yılında 2.119.059$ USD* olan gelir 2023’ün daha ilk çeyreğinde 1 milyon doları geçmiş durumda.

Özetlemek gerekirse, Türkiye’nin sağlık turizmi sektörü, 2000'lerden itibaren yalnızca turist sayısını artırmakla kalmadı, aynı zamanda ekonomiye ciddi katkılarda bulundu. Sağlık turizminin gelişimi, yerel hizmet sektörlerinin gelişmesine, istihdamın artmasına ve Türkiye’nin global sağlık pazarında bir marka haline gelmesine yardımcı oldu. Bu süreç, Türkiye’nin dünya çapında bir sağlık turizmi destinasyonu olarak tanınmasını sağladı.

İnovasyon ve Artan İlgi

2000'lerin başından itibaren, Türkiye’deki sağlık kurumları, modern tıbbi teknolojileri benimseyerek ve uluslararası standartlarda hizmet sunarak ön plana çıktı. Estetik cerrahi, diş tedavileri ve ileri düzey tıbbi prosedürler gibi alanlarda dünya çapında bir üne kavuştu. Bu dönemde, yabancı hastaların Türkiye’yi tercih etmesinde uygun fiyatlar ve yüksek kaliteli hizmetler önemli rol oynadı.

Medikal turizmin yanı sıra, ülke termal turizm, spa ve wellness turizmi gibi alanlarda da kendini kanıtladı. Bu çeşitlilik, Türkiye’yi sadece tedavi amaçlı değil, aynı zamanda dinlenme ve iyileşme amaçlı bir destinasyon olarak da popüler kıldı.

Gerek Avrupa, gerekse Orta Doğu ve Asya’dan gelen hastalar, hem kaliteli hem de uygun maliyetli tedavi seçenekleri için Türkiye’yi tercih ediyorlar. Bu durum, Türkiye’nin sağlık turizmindeki çeşitliliğini ve erişilebilirliğini artırarak uluslararası arenada daha fazla tanınmasını sağladı.

Pandemi Sonrası Sağlık Turizmi

COVID-19 pandemisi, küresel sağlık turizmi sektörünü önemli ölçüde etkiledi ve Türkiye de bu etkilerden nasibini aldı. Ancak, Türkiye hızlı bir toparlanma göstererek sağlık turizmindeki gücünü korudu. Pandemi sonrası dönemde, sağlık hizmetlerine ve hijyen standartlarına yapılan yatırımlar, Türkiye’nin sağlık turizmindeki cazibesini artırdı.

Yüksek kalite hizmet

2000’li yılların başında, Türkiye’nin sağlık destinasyonu olarak uluslararası alanda tanınmasını sağlayacak olan JCI akreditasyonu gibi uluslararası sağlık standartlarına uyum sağlamak oldukça önem kazandı. Özellikle estetik cerrahi ve diş tedavileri gibi alanlarda yüksek kalite standartları belirlendi, bu gibi standartların belirlenmesi ile hastaların güveni kazanıldı ve Türkiye sağlık turizmi alanında cazip bir ülke haline geldi.

2010–2015 yılları arasında, özellikle saç ekimi ve göz tedavileri gibi alanlarda uluslararası hasta memnuniyetini artıran hizmetler sunuldu. Hastane altyapıları iyileştirildi ve medikal ekipman yatırımları sağlanarak teknolojik gelişmeler takip edildi. Bunun yanında sağlık personelinin eğitimi ve hasta güvenliği konularında yapılan iyileştirmeler, Türkiye’nin sağlık hizmetleri kalitesini artırdı.

2020 yılına kadar dijital pazarlamanın gelişmesi ile Türkiye global olarak oldukça öne çıktı ve özellikle bu dönemde ortopedi, kardiyoloji ve onkoloji alanlarındaki gelişmelerin rol oynadığını söyleyebiliriz.

Pandemi ile sıkıca takip edilen hijyen önlemleri Türkiye’nin sağlık turizmi gelirinde önemli bir gelir kaybı vermemesini sağladı. Online sunulmaya başlanan hizmetler ve sanal sağlık danışmanlığı gibi alanların da gelişmesiyle sağlık turizminin adaptasyon kabiliyetinin ne kadar iyi olduğu da hala görülmeye devam ediliyor.

Türkiye 2000–2023 yılları arasında sürekli olarak kalite standartlarını yükselterek ve giderek daha uluslararası bir kitleye hitap ederek popüler bir sağlık destinasyonu olarak kendini gösteriyor.

Türkiye’de Sağlık Turizminin Evrimi ve Geleceği

2000'den 2023'e kadar olan süreçte, Türkiye’nin sağlık turizmi sektörü sadece yerel ekonomiye katkıda bulunmakla kalmadı, aynı zamanda uluslararası tanınırlık kazandı. Sağlık turizmi, yerel istihdamı artırma, yabancı yatırımları çekme ve ulusal geliri artırma gibi yollarla ekonomik büyümeye önemli ölçüde katkı sağladı. Özellikle, sağlık turizminin Türkiye’nin gayrisafi yurt içi hasılasına (GSYİH) yaptığı katkı, her geçen yıl artarak, ülkenin kalkınma sürecinde kilit bir rol oynamaya da devam ediyor. Bu gelişmeler ile, Türkiye küresel sağlık turizmi pazarında rekabetçi ve çekici bir destinasyon olarak konumlanıyor.

İlerleyen yıllarda, Türkiye’nin sağlık turizmi sektörünün sürdürülebilir bir büyüme göstermesi ve global sağlık turizmi pazarında daha da öne çıkması bekleniyor. Türkiye’nin, kaliteli sağlık hizmetleri, çeşitlilik ve uygun fiyatlar ile uluslararası hastaları cezbetmeye devam edeceği öngörülüyor. Sağlık turizminde sürdürülebilirlik, çevresel faktörlerin yanı sıra, yüksek kaliteli hizmet sunma ve uluslararası standartlara uyum gibi konularda da ön plana çıkıyor. Türkiye, sağlık turizmi alanında sürekli yenilikler yaparak ve uluslararası standartlara uyarak, dünyanın önde gelen sağlık turizmi destinasyonlarından biri olarak konumunu sağlamlaştırmayı hedeflediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Gelişen sağlık turizminde öne çıkmak için süreçlerinizi değerlendirebilir ve Wease lead yönetim ve CRM gibi platformlar kullanarak ve tüm lead yönetim süreçlerinizi optimize ederek geleceğin Türkiye’sinde yerini alabilirsiniz.

Sağlık turizmi alanında uzman danışmanlarımızla görüşmek ve Wease demo almak için bize ulaşın.

Sağlıkla kalın.

(*Kaynak: USHAS)